Ana içeriğe atla
MÜDDESİR SURESİ
1.Ey giysisine bürünüp kenara çekilen!
2.Kalk da uyar!
3.Rabbinin yüceliğini duyur!
4.Temizle giysilerini!
5.Uzaklaştır kendinden pisliği!
6.Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği!
7.Ve yalnız Rabbin için dayanıklı kıl benliği!
8.O boruya üfürüldüğünde,
9.İşte o gün çok zorlu, çok çetin bir gündür.
10.Küfre batmışlar için hiç de kolay değildir.
11.Benimle, yarattığım kişiyi baş başa bırak!
12.Hesapsız bir mal verdim ona.
13.Göz doyurucu oğullar verdim.
14.Alabildiğine imkânlar döşedim onun için.
15.Tüm bunlardan sonra hırs ile daha da artırmamı istiyor.
16.Hayır, iş sanıldığı gibi değil! O, bizim ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
17.Ben onu dik bir yola süreceğim.
18.Derin derin düşündü o; ölçtü-biçti.
19.Kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı!
20.Bir kez daha kahrolası, nasıl bir ölçü kullandı?!
21.Sonra baktı.
22.Sonra yüzünü buruşturdu, kaşlarını çattı.
23.Sonra arkasını döndü ve böbürlendi.
24.Şöyle dedi: "Bu, rivayet edilerek gelen bir büyüden başka şey değil."
25."İnsan sözünden başka bir şey değil bu."
26.Onu sekara fırlatacağım.
27.Bilir misin nedir sekar?
28.Ortada bir şey bırakmaz, hiçbir şeyi görmezlik etmez o.
29.İnsan için tablolar/levhalar/ekranlar sunandır o/deriyi yakıp kavurandır o.
30.Üzerinde ''19'' vardır onun !!!
31.Biz, cehennem yârânını hep melekler yaptık. Ve biz, onların sayılarını da küfre sapanlar için bir imtihandan başka şey yapmadık. Ta ki, kendilerine kitap verilenler iyice ve apaçık bilsinler. İman etmiş olanların imanı artsın. Kendilerine kitap verilmiş olanlarla iman sahipleri kuşkuya düşmesin. Kalplerinde hastalık olanlarla küfre sapmış bulunanlar da; "Allah bununla neyi örneklendirmek istiyor?" desinler. İşte böyle. Allah, dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. Rabbinin ordularını ancak O bilir. Bu, insan için bir öğüt verici ve düşündürücüden başka şey değildir.
32.Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin olsun Ay'a,
33.Yemin olsun geceye, sırtını döndüğünde;
34.Yemin olsun sabaha, ağarıp ışıdığında,
35.Ki o gerçekten en büyüklerden biridir.
36.İnsan için bir uyarıcıdır.
37.Sizden, öne geçmek yahut arkaya kalmak/erken davranmak yahut gecikmek isteyen için.
38.Her benlik kendi kazandığının bir karşılığıdır.
39.Uğur ve bereket yârânı müstesna.
40.Bahçelerdedirler. Birbirlerine soruyorlar,
41.Suçlular hakkında:
42."Sizi sekara sürükleyen nedir?"
43.Cevap verdiler: "Namazı/duayı yerine getirenlerden değildik."
44."Yoksulu yedirip doyurmuyorduk."
45."Boş lakırdılara dalanlarla dalar giderdik."
46."Din gününü yalanlıyorduk."
47."Nihayet, tartışılmaz ve karşı çıkılmaz bilgi önümüze dikildi."
48.Artık yarar sağlamaz onlara şefaatçilerin şefaati.
49.Ne oluyor onlara da öğüt verip düşündüren şeyden yüz çeviriyorlar?
50.Sağa-sola kaçışan yaban eşekleri gibidirler,
51.Arslandan ürkmüşlerdir.
52.İçlerinden her kişi de istiyor ki, kendisine açılıp saçılmış sayfalar verilsin.
53.Hayır, öyle şey olmaz! Doğrusu şu ki, âhiretten korkmuyorlar.
54.Hayır, iş, sandıkları gibi değil! O bir öğüt verici/bir düşündürücüdür.
55.Dileyen düşünür onu, öğüt alır.
56.Ve onlar, Allah'ın dilediği dışında, öğüt alamazlar. Sakındırmaya ve affetmeye ehil olan O'dur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Prof.Dr.İsrafil Balcı kimdir:

İlahiyat Profesörü İsrafil Balcı 10 Şubat 1966'da Artvin'in Borçka ilçesinde doğdu. 1994 yılında Ondokuz Mays Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. Bir yıl Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yaptıktan sonra, OMÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne araştırma görevlisi olarak atandı. 1996 yılında yüksek lisansını, 2002’de doktorasını aynı enstitüde tamamladı. Kısa bir süre Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde çalışan Balcı, 15 Kasım 2002 tarihinde OMÜ İlahiyat Fakültesi İslâm Tarihi Anabilim Dalı’na yrd.doç. olarak atandı. 8.Ocak. 2008 tarihinde doçent, 24.Eylül.2013 tarihinde de profesör olan Balcı, halen aynı fakültede öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Özellikle erken dönem İslâm Tarihi ve Siyer üzerine araştırmalarını sürdüren Balcı’nın çeşitli dergilerde yayımlanmış onlarca akademik makalesinin yanı sıra, yayınlanmış birçok kitabı da bulunmaktadır.

Prof Dr Hüseyin Atay kimdir

BİYOGRAFİ 1930'da Rize'nin İkizdere ilçesinin Güneyce nahiyesinde (Hacı Şeyh Köyü) doğdu. Küçük yaşta babası Hafız İsmail'in ve amcası merhum Hafız Yusuf'un yanında hafızlığını yaptıktan sonra imtihanla ilkokulun 2. sınıfına geçmiş, 3 ve 4. sınıfları köyde okuyup 5. sınıfı İstanbul Kadırga İlkokulunda okurken hususi olarak, İstanbul'da Şehzadebaşı İbrahim Paşa Camii İmami ve hatibi Hacı Hasib Efendi'den Arapça okumaya başladı. Kumkapı Ortaokulu'na devam ederken İstanbul müftü müsevvidi müderris Mustafa Asım Hacı Bilaloğlu'ndan Arapça okumaya devam etti. Ortaokulu iftiharla bitirince 1945'ten 1948 yılına kadar Mustafa Gümülcüneli'den, Medresetul Kudat hocalarından Ali Haydar Güleryüz'den ve sonradan Rize müftüsü olan müderris Yusuf Ziya Karal'dan İstanbul medreselerinde okutulan bütün ilimlerin yanında medrese programlarında olmayan ilimleri de tahsil etti. KISA ÖZGEÇMİŞ 1948'de  Bağdat'a gidip liseyi orada b...

Prof Dr Mehmet Okuyan Kimdir

Prof. Dr. Mehmet Okuyan 1965 doğumludur. 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunudur. Aynı Fakülte’de Tefsir Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevlisi olarak göreve başlayan Mehmet Okuyan 1990 senesinde Yüksek Lisans yapmıştır. 2002 yılında Doçent, 2008 yılında ise Profesör ünvanını almıştır. Arapça ve İngilizce dillerine hakim olan Mehmet Okuyan evli ve 3 çocuk babasıdır. Bugüne kadar bir çok eser’e imza atan Mehmet Okuyan aslen Trabzo n Çaykara’lıdır ve Çaykara’da doğmuştur. 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.